05 Şubat 2009

teknoloji ile sınavım

teknoloji konusunda iyi değilim. bilgisayarlardan anlamam, 7 yıldır aynı bilgisayarı kullanmakla beraber bunun son 4 yılını upgrade planlarıyla geçirmişimdir. artık bilgisayarıma uyumlu parçaların piyasada olmadığını anlamam ve kabullenmem için bile çok zaman geçmesi gerekti.

bu kadar para verip aldığımız birşeyin (kompüter) bizlerden daha zeki ve çok daha sorunsuz olması gerekmez mi ha gerekmez mi? yeri geldiğinde ihtiyaçlarımı düşünmesi, bana bakması hatta ben bozulunca beni tamir etmesi... herşey tek yönlü şu zalım teknoloji dünyasında. aman efendim upgrade, yok efendim kafam karıştı bi format, kıl oldu, tüy oldu, o program onunla çalşımaz, bu oyun şununla çalışmaz, bunu indir, ötekini kaldır, diğerini güncelle...

YETER ULAN!

herneyse, yine bilgisayarımın 15 dakikada açılmaya ve bir seferde 3'ten fazla program çalıştırınca bozuk atmaya başladığı bir dönemde o korktuğum kelimeyle karşı karşıya kaldım: FORMAT. şimdi hallettikten sonra "o kadar da zor değilmiş lan" dememe rağmen ne çektiğimi ben biliyorum.

herşeyden önce her format döneminde taaa windows 98 döneminden kalan eski bir bilgi aklıma gelir ve bir bilge gibi sakalımı kaşıyarak şunu derim: "hmm, fotmat disketi hazırlamak gerek."


ne münesebet efendim, ne münasebet. artık uzay çağındayız, kalmadı disket falan. koyuyosun xp cd'sini, bilgisayarı bios'tan cd-rom ile başlatıyorsun (işte başlıyor), sonra restart atınca adımları takip ediyorsun. biz windows 98 çocuğuyuz, koyar mı bize. hey yavrum hey.

bu ruh haliyle formatı atıyorum ve muzaffer bir edayla 800X600 çözünürlükteki bomboş masaüstüme bakıyorum. çok kolay oldu lan. bill gates akıllı olsun!

kolay oldu sanıyorum ama asıl olayın kıllısı şimdi başlıyor. bi kere bu ikonlar bu kadar büyük olmaz. ekran kartı driver cd'si arıyoruz. tüm odayı dağıtmak pahasına buluyoruz ve bu iş halloluyor. sesi de ufak bir sinir harbi sonrasında hallediyorum. internet kısmı her seferinde beni çok zorluyor. sanırım yaşadığım o sıkıntılı anları bilinçaltıma itiyorum, o yüzden her seferinde baştan başlamam gerekiyor. ben sanmıştım ki adsl'e geçince her seferinde modem driver'ı yüklemekten kurtulurum. tak-bağlan. yok, yine yeni yeniden driver. eşşek kadar modem oldun, hala driver da driver diye ağlıyosun lan. yazıklar olsun.

evet kompüter, bu sana son ihtarım. bir daha uğraşmam formatla bokla püsürle, koyarım kapının önüne.

5 yorum:

musluk contasi dedi ki...

teheey disket demenle dalga gecmeseydim daha 10 gun dusunurdun

arınpaşa dedi ki...

kardeşim.
bence bu yazı çok komik.
eğer böyle yazmaya devam edersen, bir gün blog nobel'i alablrsin.
ki iddaa ediyorum; bu ödül de yakın zaman da çıkacaktır. ilk aday da sensin.
uzuncadır, malum işler güçler sebebyle bloguma giremedim; beni yerden yere vuran yorumlarını okuyamadım. ama az önce okudum. güldüm geçtim anlıyor musun*
bana dünyanın geri kalanı gibi sksk etme ve protesto etme hakkına sahip değilsin. ben de aynı şekilde.
bu yüzden bloguma her gün grmzsen hainsin, dombilisin.
ben sennkine giriom.

bop dedi ki...

Ah maralım ah. bahsettiğin teknoloji 5-6 senedir var be gülüm. daha neler çıktı şimdi.ah maralım vah maralım.ama sana gıpta ediyorum. bilgisayarı tamamen bir araç gibi görebiliyosun ya.hiç yapamadım yapamıcam. aynen devam.

Deniz Coşkun dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
Deniz Coşkun dedi ki...

486 falan bir anda beliriverdi aklımda tey.